Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Gıdalarımız neden sağlıklı ve kaliteli değil?
9 Nisan 2018 Pazartesi

Günümüzde sağlıklı ve kaliteli gıdaya erişim,fiyat artışları ile birlikte önemli konulardan biri oldu. Bu nedenle cebinde biraz parası olan sosyal katmanlar  organik denilen gıdalar peşinde koşuyor,bireysel kurtuluş arıyor.

Kimileri,”Cebinde parası olanlar sağlıklı,olmayanlar ise sağlıksız beslensinler.Bu normaldir,çünkü beş parmak bir değildir.(*)diyebilir.

Bu yaklaşım acımasız bir toplum düzeninin göstergesidir. Oysa konu,toplumu doğrudan ilgilendiriyor,bir başka deyişle konu,toplumsal.

Bu nedenle konuya şöyle bakmak gerekmiyor mu? Sosyal bir devletin en önemli görevlerinden biri toplumun bütün bireylerinin sağlıklı ve kaliteli  gıdaya erişmesini sağlamak değil mi?

Sağlıksız ve Kalitesiz  Gıda Üretiminin Perde Arkası Ne Var?

Burada  büyük resmi gözden kaçırıyor,ya da kaçırmak isteyenlerin tuzağına düşüyor  ve sonucu yargılıyoruz.

Gıda üretiminin,tarla ve hayvan barınağından  tüketiciye kadar olan süreçte,tarım sistemi,taşıma ve işleme olmak üzere üç aşamada  ele alınması gerekiyor.

Sağlıksız ve kalitesiz  gıda üretimi,ilk aşamada endüstriyel tarımın bir sonucudur.

Sağlıksız ve kalitesiz  gıda üretimi  önce,üretim aşamasında endüstriyel tarımla ortaya çıkıyor.

Endüstriyel tarım için önemli olan,birim alandan ya da hayvandan alınan miktarın artırılmasıdır.

Bu amaçla  bitkisel üretimde GDO’lu tohum kullanılır,kimyasal gübre ve tarımsal ilaç en yüksek miktarda öğütlenir.

Hayvanlar,GDO kaynaklı yemlerle beslenir, gerekiyorsa hormon ve antibiyotik yüklenir,hiç hareket ettirilmez.

Özetle endüstriyel tarım, üretilen gıdaların kalitesini olumsuz etkilediği gibi , aynı zamanda bir yandan toprağı,suyu ve havayı da kirletir.

Diğer yandan da köylülüğü tasfiye eder,onları işsiz bırakır.Bu,onun olumsuz sosyal yanıdır.

Gıdaların sağlığı ve kalitesi,taşıma sürecinden olumsuz olarak etkilenir.  

Ucuza kapatılan bir tarımsal ürün,kimi zamanlar binlerce kilometreden tüketiciye ya da işlenmek üzere fabrikalara taşınır.

Taşıma işlemi,bir yandan kaliteyi olumsuz etkiler,bir yandan da taşıma maliyetini tüketiciye yükler. Kimi durumlarda gıdanın bozulmasını engellemek amacıyla koruyucu maddeler de eklenir.

Gıdalar,işleme sürecinde de sağlık ve kalitesini kayıp edebilir.

İşleme sırasında  gıdalara çok yüksek ışıl işlemler uygulanır, raf ömrünü uzatmak amacıyla koruyucu maddeler konulur.

Diğer yandan işlemede ürünü daha ucuza mal etmek için, örneğin  şekerleme sanayisinde olduğu üzere,şeker pancarı ürünü şekeri yerine ucuza mal olan mısır şurubu yeğlenir,bunun kandaki şeker katsayısının doğrudan yükselteceği göz ardı edilir.

Gıdaların lezzetini artırmak amacıyla kimyasal tatlandırıcılar bile eklenir.

Bu şekilde üretilen gıdaları artık uluslararası tekellerin denetimine girmiş AVM’lerden alır ve tüketiriz.Sağlıklı beslendiğimizi sanırız.Üstelik bunların fiyatları da çok ucuz değildir.

Diğer yandan,AVM’ler dışında semt pazarlarında da AVM’lere göre ucuza satılan gıdalar da son derecede denetimden uzak üretilir ve pazarlanır.

Çözüm Var Mı?

Hiç kimse günlük ya da bireysel çözümler  peşinde koşmasın. Çünkü toplumun büyük bir çoğunluğu sağlıksız ve kalitesiz gıdalarla beslendiği için,buradan kaynaklanan hastalıkların bedelini hepimiz ödemiyor muyuz?

Günümüzde durum böyle değil mi?

Öncelikle söyleyelim. Sağlıksız ve kalitesiz gıdaya erişimi yaratan  düzenin adı, emperyalizm denetimli liberal düzendir, üstelik bu düzen çevre ülkelerinde daha acımasızdır.

Çözüm  önerilerimize gelecek yazımızda tartışmaya açalım mı?

(*) “Beş parmak bir değildir.” atasözü,bir toplumu oluşturan bireylerin  farklı yapısal özelliklerinden  kaynaklanan   karakter yapına sahip olduğu anlamına geliyorsa,doğrudur,ancak bu atasözü bireylerin beslenme,barındırma,güvenlik,sağlık  ve eğitim gibi temel gereksinmelerine erişmesi anlamında eşit olamayacağı anlamında kullanılırsa,kabul edilmesi  tartışmaya açıktır ve sorgulanmalıdır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çok mu çok oluyor bu Çeşme?
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Can dostlar tartışması!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva